Öğrenciler saklanır. Kaçak dövüşür. Eksiklikleri ortaya çıkmasın diye çabalar. Oysa sınav gerçekçidir. Seni saklandığın yerden çıkarır. Sana bir sonuç belgesi gönderir. Artık neyse odur. Kimsenin sınav sonuç belgesinde “aslında iyi çalışmıştı ama sınavda yapamadı” yazmaz.
Öğrenciler ders çalışarak saklanır. Çünkü kimse ders çalışırken bazı şeyleri eksik yaptığını düşünmez. Beni dinlersen seni saklandığın yerden çıkarabilirim. Bunu başarırsak başarı için daha çok şansın olur. Aksi halde kendini kandırırsın ve sonuç hayal kırıklığı olabilir.
Doğru bir çalışma yöntemi geliştirmen için yanlışları ayıklamak zorundasın. Bu yazıda sık yapılan yanlışlardan birine değineceğim.
Sınavlara hazırlanırken akla ilk gelen şey sınav konularının tamamını bitirmek oluyor. Temel düşünce şu: “konuları bitirirsem sınavda çıkan soruları yaparım ve başarılı olurum”.
Bunun için listeler çıkarılıyor ve sırayla konular çalışılıyor. Bu listelerde yer alan konuların miktarı ve kalan zaman hangi hızla çalışılması gerektiğini belirliyor. Bu konudaki bütün yanlışlar da tam da burada başlıyor. Öğrenmek ve anlamak değil de programa sadık kalmak ön plana çıkıyor. Sonuç olarak bu şekilde çalışmaya başlayan birçok öğrenci sınav sonrasında istediği sonucu elde edemiyor.
Sizlere bir yıl boyunca yoğun ders çalışan öğrencilerin birçoğunun neden başarısız olduğunu anlatmak istiyorum. Çözüm önerilerimi sunacağım ve sınava hazırlanan öğrencilerle geçirdiğim zamanlarda elde ettiğim tecrübeleri aktaracağım.
“Nasıl yani?” diyebilirsin. Konuların tamamını bitirmek başka konu bitirmek başka bir şey. O halde konu bitirmek deyince ne kastettiğimi detaylı bir şekilde anlatayım.
Ben bir konuyu bitirdiğimde o konudan karşıma çıkabilecek neredeyse her türlü soruyu çözebilecek yetkinlikte olmalıyım. Konuyu öyle iyi anlamalıyım ki sürekli unutma problemi yaşamamalıyım. Bir yerlerde gizlenmiş eksiklikler bırakmamalıyım. Aksi halde konunun üzerine bir tik atmam bir işime yaramayacak. İlerliyormuş gibi görüneceğim, konularım bitecek ama sonuç alamayacağım. O yüzden konuların tamamını bitirmek yerine öğrendiğim her bir konuyu sapa sağlam oturtmaya odaklanmalıyım.
Konularının tamamını bitirip(!) sonuç alamamaktansa bitirdiğim konulardan emin olmayı tercih ederim. Üstelik dediğim şekilde çalışan öğrencilerin bir süre sonra ciddi seviyede hızlanarak konuların tamamını bitirebildiğini görüyorum.
Bir liste üzerinden ilerleyip konuları “bir şekilde” bitiren öğrenciler, “bitirdim” dediği konulardan gelen birçok soruyu yapamıyor. Bu ciddi bir verimsizlik. Çalışmalar sürekli başa sarıyor.
İşin daha önemli kısmı psikolojik. Aslında öğrenci ne kadar eksik olduğunu içten içe biliyor. Bunu açığa çıkarmak ve sorunu çözmek yararlı olacakken enerjisini eksiklerini gizlemeye harcıyor.
Denemeden çıkıp sorulara suç bulmak, “bu çıkmaz” ya da “aslında doğru yapmıştım sonradan değiştirdim” demeler bunun en iyi göstergesidir.
2+2=5 diye bir işaretleme yapar mısın? Başta doğru işaretleyip sonradan yanlış yapabilir misin böyle bir soruda? Peki sınavda neden bazı sorularda net kararlar veremiyorsun? Çünkü o konularda eksiklerin var.
İçten içe bildiğin bu eksikler sınav hazırlığı esnasında huzur bırakmıyor. Sınav yaklaştıkça bu huzursuzluk büyüyor. Bu da çok önemli bir sorun.
Bunun için konuyu derinlemesine anlaman gerekiyor. Bu da yüzeysel bir çalışmayla olmaz.
Konuyu bir arkadaşına anlatabilecek kadar iyi anlamalısın. “Bu biraz fazla değil mi?” diyebilirsin. Haklısın, biraz fazla. Bir sınava girip 2 milyon kişi arasından ilk 10 bine girmek de fazla bir şey. O yüzden kendini sakın kandırma. Hedefin yüksekse bunları yapman gerekiyor.
Konu bitirirken bir eksiğinin kalmadığından emin olmalısın. Bunun için çeşitli yöntemler düşünülebilir. Mesela farklı kaynaklardan sorular çözerek kendini test edebilirsin. Bir konuda zorlandığın bir detay olduğunda bunu bir fırsat olarak görebilirsin.
Zorlandığın şeylerden kaçmamalısın, aksine üzerine gitmelisin. Her soru çözüşünde amacın bir eksiğini daha gidermek olmalı. Her denemeden çıktığında bazı dersler çıkarmalısın. Doğru yaptığın sorularda bile tereddüt yaşadıysan bunları not etmeli ve bu tereddütleri gidermelisin.
Öğrencinin yaptığı en büyük hatalardan bir tanesi de eksiklerini fark etmemesidir.
Her bir konu için nerelerde eksiğin olduğunu söyleyebilmelisin. Bunu yapamadığın konuları bitirmişsin demektir. Olağanüstü bir durum olmadığı sürece bu konulardan soru kaçırmamalısın.
Her konuyu mükemmel bir şekilde bilmiyor olabilirsin. Çok iyi çalıştığın halde eksiklerin kalabilir. Bunlar sorun değil. Önemli olan o eksiklerin ne olduğunu söyleyebiliyor olmak. Bu sayede o konuyu tamamlamak için nereye odaklanman gerektiğini bilirsin.
Zayıflıklarının olduğu yerleri çalışmak her zaman daha zordur. Bu yüzden çoğu öğrenci farkında olmadan sürekli bildiği şeyleri çalışır. Bildiği yerlerden sorular çözer.
Başarı için konfor alanını terk etmek önemlidir. Her gün ne kadar soru çözdüğün değil ne kadar eksiğini kapattığın önemlidir.
Sürekli eksiklere odaklanmak yorucudur. Zorlar, baş ağrısına yol açar. Diğer taraftan bu çalışmaların karşılığında aldığın sonuçlar büyük bir motivasyon kaynağın olur. Tamamlanan her bir eksik denemelerde ve soru çözümlerinde aldığın ortalama sonuçları daha iyi hale getirir.
Bir öğrenciyle sohbet ediyoruz. 60 binden mezuna bırakıyor. “Aslında konularım tam…” diye lafa girecek oldu. Kendisine, “2 bine girmiş kendimi sınav senemde bulsam oturup bizim setlerin tamamını izletirdim” dedim. Çünkü sonradan fark ettim ki birçok yerde eksiğim vardı. Üstelik bunların birçoğunu görmezden geliyordum.
Mesela biyolojideki mitoz ve mayoz bölünmeyi hiçbir zaman tam öğrenmedim. Bu yüzden de bu konudan gelen soruları bazen yapabiliyordum bazen de yapamıyordum.
Motivasyonunu elde ettiğin sonuçlara dayandırmalısın. Bilmediğin bir şeyi öğrendiğinde ya da daha önce yapamadığın bir soruyu yapabilir hale geldiğinde bu sana iç motivasyon sağlar.
Dış motivasyon ise çok kısa sürede tükenir. Ayrıca sonuç odaklı olmadığı için seni doğru olmayan bir çalışma tarzına sürükleyebilir. Sürekli oyalanmaya başladığını fark ettiğinde çok zaman kaybetmiş olabilirsin. Bu yüzden motivasyonunu kendi çalışmandan elde edeceğin güzel sonuçlara dayandır.
Yıllar geçti, tecrübeler edindim. Artık girdiğim bütün sınavların çıkmış sorularına şöyle bir bakınca o sınavda ne yapacağımı kestirebiliyorum. Aynı şeyi yakından tanıdığım öğrenciler için de söyleyebiliyorum. Çünkü aslında her şey net. Önemli olan görebilmek.
Bazen bir öğrenciye “Denemeler nasıl?” diye soruyorum. Son 5-10 denemenin sonuçlarını hemen alamıyorsam bir sorun olduğunu anlıyorum. “Trigonometrin nasıl?” diye soruyorum. “Bitirdim” derse hemen “bana bir soru bankasından zorlanacağın soru türlerini gösterebilir misin?” diyorum. O göstermezse ben bulup soruyorum. Sonra anlıyoruz ki bir sürü şey eksik kalmış. Eksiklerin olması sorun değil, sorun iki dakikada keşfedilecek bu gerçeklerin aylar boyunca gizli kalması.
O yüzden senin de saklandığın yerden çıkmana biraz olsun yardımcı olabilirsem sana çok büyük bir katkı sunmuş olurum. Amacım moralini bozmak değil. Ben “yapamazsın, sen de başarısız olacaksın” demiyorum. “Yapabilirsin, bunun için de yanlışlarından arınman gerekiyor” diyorum. Seçim senin.